• Online terapi, terapist ve danışanın farklı sebeplerle yüz yüze görüşmeleri yürütemediği durumlarda
internet üzerinden
psikoterapi hizmetinin sağlanmasıdır. 1986 yılında Cornell Üniversitesi’nde kurulan “Dear Uncle
Ezra” isimli forum
online terapinin ilk örneği sayılabilir.
• Online terapide terapistin ofisine gitmek için planlama yapmamıza ve zaman ayırmamıza gerek
olmadığından online terapi
daha ulaşılabilir ve pratiktir. Kendimizi rahatça ifade edebileceğimiz ve güvende hissettiğimiz
herhangi bir yerde
seansları gerçekleştirebiliriz.
• Kırsal bölgelerde alanında yetkin psikoterapistlere ulaşmakta zorluk yaşayabiliriz. Bu nedenle
psikoterapi hizmetini
alabilmek için daha büyük şehirlere seyahat etmek zorunda kalabilir ve düzenli olarak seanslara
devam etmekte
zorlanabiliriz. Bu da psikoterapiden yeterince fayda sağlamamızı engelleyebilir. Böyle bir durumda
online terapi hem
maddi anlamda hem zaman açısından daha sürdürülebilir olmaktadır.
• Fiziksel rahatsızlıklarımız sebebiyle bulunduğumuz yerden çıkmamız mümkün olmayabilir ve tam da bu
sebepten psikolojik
desteğe ihtiyaç duyabiliriz. Online terapi sayesinde psikoterapi hizmeti daha geniş bir popülasyona
ulaşabilir.
Online terapinin avantajlarını ve dezavantajlarını düşündüğümüzde online terapinin geleneksel terapi
görüşmesi kadar
etkili olup olmadığını sorgulayabiliriz. Bu alanda yapılan araştırmalar online terapinin birçok ruh
sağlığı probleminin
tedavisinde geleneksel terapi kadar etkili olduğunu göstermektedir.
2014 yılında Nordgren ve
arkadaşları yaptığı
çalışmada kaygı bozukluğu tedavisinde online bilişsel davranışçı terapinin olumlu etkisi olduğunu
gözlemlemiştir. Aynı
zamanda bu tedaviyi alan danışanların gösterdiği gelişim sürekliliğini korumuştur.
2018 yılında
Andrews ve
arkadaşlarının yürüttüğü bir çalışmada online bilişsel davranışçı terapinin majör depresyon ve kaygı
bozuklukları
tedavisinde yüz yüze terapi kadar etkili olduğu bulunmuştur.